Anaokulu Açarken Odak Noktamız Ne Olmalıdır?

Anaokulu açma fikrinin oluştuğu zamanlarda yatırımcıların işi nasıl yapacakları ile ilgili araştırmaları başlar. Bu araştırmalar neticesinde en mantıklı hamleyi yapmak için kolları sıvarlar. Okul öncesi eğitim sektörünün bir çok detaylarına bu konuda hakim değillerdir. İşin ilginç yanı bu alanda eğitim almış olsa da olmasa da odak noktaları neredeyse hep aynıdır. Şimdi bu odak noktalarının neler olduğunu inceleyelim.

Öncelikle bir anaokulu açılışını basite almamak gerekiyor. Prosedürler, bina özellikleri, ben müdür olabilir miyim? gibi soruların yerine burada daha da dikkat çekici maddeleri sıralayacağız. Aşağıda bu konu ile ilgili bir şablon bulunmaktadır.

Önce bir örnekleme yapalım ve doğruları sonrasında bulalım.

Fatma hanımın en büyük hayali bir anaokulu açmak. Yıllarca çalışmış olmanın vermiş olduğu özgüvenle kendi işinin patronu olmak  ve anaokulu açmak istiyor. Fatma hanımın ilk düşündüğü konu “ben öğretmen değilim? acaba bende anaokulu açabilir miyim?” gibi sorulara cecap aramak. Bu sorulara cevabı araştırmaya başlıyor. Önemli bir konu mu derseniz evet. Çünkü bir insanın kendi sınırlarını öğrenmek istemesi kadar güzel bir durum yok. İşin başlangıcı burası zaten.  Cevabı araştırdığında buluyor. Milli Eğitim Bakanlığının sayfasında yönetmelikte geçen kurucu şartlarını taşıdığını öğreniyor. Bu sayede ilk adımı atmış oldu. Çünkü fikirler gerçeğe dönüşmeye başlıyor. Burada çok önemli bir detay var ama bunu sona saklayacağım. 

Fatma hanım çok mutlu.  Şimdi ikinci adıma geçmeye başlıyor. Bu aşamada ise anaokulu açarken neler yapması gerektiğini öğrenmeli. Elbette konumuz anaokulu ve çocuklar ise önce onlar için uygun bir yer bulmamız gerekiyor.

-“Peki anaokulu açarken, uygun yeri nasıl bulacağım.”

Anaokuluna uygun yeri bulabilmesi için daha çok bilgiye ihtiyacı var. Ama burada atladığımız çok konu var. Fatma hanım yerinde duramıyor doğru karar, “yarın anaokulu ve kreşleri gezerim. Bakalım neler yapıyorlarmış belki bana da yardımcı olurlar. ”

Sabah ilk iş Fatma hanım bir kaç okul ziyareti yapıyor. Bu ziyaretlerinde kreşlerin ve anaokullarının kapasitelerini öğreniyor, eğitim ile ilgili bilgiler alıyor, öğrenci ücretlerini öğreniyor. İç sesiyle konuşuyor

-Bir öğrenciden 1000 ₺ alıyorlar. 50 çocuk olsa 50,000₺ çok güzel
-En kısa sürede bir yer bulup yapmam lazım

Fatma hanımın bu araştırmalardan sonra aklında olan bir yapı var. İlk başta çok açılmamak lazım. Küçükten başlayıp yavaş yavaş bütütürüm düşüncesi ağırlık kazanıyor. Çünkü bu sayede fazla maliyetin de önüne geçmiş olurum. Düşünce hala çok güzel.

Fatma hanım bir kaç gün içinde istediği okul için uygun bir yer buluyor. Yeri tutuyor. Haydi bismillah, şimdi ne yapacağız. Önce bulunduğu ilçe milli eğitim müdürlüğüne gidip bilgi alıyor. Ama onlar en sonunda geliyorlar. ” Ya yapacağım harcamalar boşa giderse” Bir endişemiz var ve bu endişeyi giderebilmenin en güzel yolu, Sosyal Hizmetlere bağlı gündüz bakımevi açmak. Çünkü onlar en başında geliyor. Tam benlik.

Başvurusunu gerçekleştiriyor ve keşif için gelen sosyal hizmet uzmanları yapmaları gerekenleri söylüyorlar ve gidiyorlar. Fatma hanım en azından şimdi ne yapacağını biliyor. Bu aşamada çalışmalar başlıyor.

Tadilatlarını tamamlıyor, gerekli malzemelerini uygun koşullarda alıyor ve koyuyor ve açılışa hazır. İlanları da verdik zaten personel de geliyor. Değmeyin keyfime. Bir de işi bilen bir müdür alırsak tam da istediğim durum bu. Çok iyi fiyata da bitirdim. 100 binlirayı geçmedim daha. Bir de diyorlar ki bu paralara açamazsın. Nasıl yapılıyormuş işte böyle.

Fatma hanım gündüz bakımevini açıyor. Tabelası takılmış bir vaziyette.

Yeni işin getirmiş olduğu heyecanla veli görüşmeleri yapıyor. Peki sizce Fatma hanım gelenlere ne anlatıyor olabilir…

Aradan bir kaç ay geçiyor. Öğretmenlerin istekleri bitmiyor, ödemeler çok fazla, vergisi, sigortası, faturaları derken gelir ve gider arasındaki fark her geçen gün artıyor. En iyisi mi biz birşeyler yapalım. Fatma hanımı çok yormayalım.

Anaokulu Açarken Odak Noktamız Ne Olmalıdır?

anaokulu açarken önceliklerimiz neler olmalıdır.

Anaokulu açarken odak noktamızı özetleyelim.

Fatma hanım hayalindeki işi yapmak isterken iyi niyetli duygular içindeydi. Yapacağı her adımı planlamak yerine herkesin yaptığı işi herkes gibi yapmaya çalıştı. Zor süreçler yaşadı belki vazgeçme aşamasına geldi ama hayalini kurduğu işi gerçekleştirdi. Ama eksik olan hayalini kurduğu kreşin yada anaokulunun bir işletme olduğunu unuttu. Anaokulu Maliyetlerini doğru hesaplayamadı, talepleri nasıl toplayacağını, rekabet ortamının ne kadar acımasız olduğunu farkedemedi. Sadece hayalini kurduğu işi yapmak istediğinden bu işi bilen personellerle çalışacağını ve onların işini çok kolaylaştıracağını öngördü. Küçükten başlayıp büyümenin olacağını öngördü ama kapasitenin ne demek olduğunu kavrayamadı. Her şeyden önemlisi çocuğun gelişim aşamalarını, eğitimin hangi koşullar altında olacağını öngöremedi.

Anaokulu açarken her detay sizi başarıya götürecek temel unsurları içinde barındırır.

Anaokulu açarken o kadar çok detay var ki, her birisini bilmek neredeyse imkansız gibi görünebilir. Mutfak pişen yemeğin porsiyonunun ne kadar olacağından, anaokulunun kapanışındaki sistemini ön görebilmek için sağlıklı bir planlama yapmak gerekiyor.

Anaokulu ya da kreş farketmeksizin kurumların ana amacı kar elde etmektir. Kar elde ettiğiniz sürece sürdürülebilir olursunuz. Konu ne olursa olsun ticaretin olduğu yerde işletme yönetimini bilmek zorundasınız. Aksi halde sonuç bir şekilde hüsran olarak karşımıza çıkıyor. O kadar çok örnek var ki… Kimisi bir şekilde devrediyor kimisi kapatıyor. Mevcut duruma bakınca eğitimle ilgili söylenen herşeyden önce kendi içimize dönüp nerede yanlış yapıyoruzu sorgulamak gerekiyor.

Eğitim bir felsefedir, bir vizyondur. Eğer bu işi yapmaya karar vermişseniz ve bu yazıyı okuyorsanız bakış açınızı değiştirebilmişiz demektir. Bakış açınız, her zaman gelişime açık olmak, ben bilirimden uzak durmak ve en iyisine giden yolu sürekli geliştirmek olsun. Yukarıda çok önemli bir detay var demiştik.

Fatma hanımın anaokulu açma fikri oluştuğunda. Fikir bedava, düşünmek bedava. İlk fikir oluştuğunda, projenize güveniyorsanız ve inanıyorsanız, zaten başarılı olmak kaçınılmaz olacaktır.

Neden bu kadar önemli bir konu diyebilirsiniz. Bu gün bir çok anaokulu ve kreşten tam da bu konu ile ilgili olarak geri bildirimler alıyoruz. Biz kazanamıyoruz ne yapmamız gerekiyor. Bize nasıl yardımcı olabilirsiniz?
Elbette yardımcı oluyoruz ve raporumuzun %80 i neredeyse maliyetsiz işlerden oluşuyor. Buradan yola çıkarak bir sistem oluşturmak ve işleyişi planlamanın maliyeti sadece düşünceden ibarettir.

17/07/2019

Yusuf YILMAZ

Okul Danışmanlığı Hizmetleri

Diğer Yazılar