Devren anaokulu almak iyi bir fikir gibi görünebilir. Kendi içinde avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. Bu yazımızı devren anaokulu almak isteyenler için hazırladık. Yazımızda devren anaokulu fiyatlandırma ve almak için dikkat etmeniz gereken konuları bir araya getirdik.
Okul öncesi eğitim sektörüne gönül vermiş hemen hemen herkesin hayali bir anaokulu açmaktır. Tabii, anaokulu açma düşüncesi ortaya çıktığı andan itibaren, en ekonomik şekilde hareket edildiğini söylemeden geçmeyelim.
Sıfırdan anaokulu açmak ile devren anaokulu açmak arasında farklar bulunmaktadır. Sıfırdan kurduğunuzda prosedür süreçleri, tadilat ve diğer harcamalarınızı düşünürsek; hazır devren anaokulu almak daha mantıklı gelebilir. Tabii mantık dediğimiz zaman aklın yolunu düşünmek gerekiyor.
Devren anaokulu almak isteyenlerin bize geldiklerinde ilk sordukları soru ben buradan kazanabilir miyim? oluyor. Kazanmak ya da kaybetmek tamamen tercihlerle alakalı bir konudur. Yapılması gereken ise önce ne istediğimizi belirlemek olmalıdır.
Devir alacağınız yerin MEB‘e mi Sosyal Hizmetlere mi bağlı olduğu önemli bir konudur.
Neden Devren Anaokulu Almak İstiyorsunuz?
Devren anaokulu danışmanlığı yaptığımız müşterilerimize ilk sorduğumuz soru, “Neden Devren Anaokulu Almak İstiyorsun?” oluyor. Birçok cevap var ama en çok verilen cevap prosedür süreçleri oluyor.
Prosedür süreçleri çok karmaşık gibi gelebilir. Normaldir, ilk defa yaptığınız bir işte bu kadar çok detayın olması biraz sıkıcı olabilir. Lakin sadece prosedür süreçleri devren anaokulu almak konusunu beraberinde getirmemelidir.
İşin özünde yatırım yapmak vardır. Yatırımın olduğu yerde ise kazanç esastır. Devreden anaokulunun kazanıp kazanmadığı ise tam bir muallak. İşini doğru yapanları tenzih ederek belirtmem gerekir ki, devreden kurumların %80’lik bir kısmı dürüst davranmıyor. Hiçbir veri birbirini tutmuyor.
Devren Anaokulu Fiyatlandırma Neye Göre Belirleniyor?
“Sıfırdan anaokulu yapmak mı, devren anaokulu almak mı?” sorusu kendi içinde kafaları karıştırıyor. Bizim tavsiyemiz sıfırdan yapmak üzerinedir. Lakin bazen öyle bir avantajlı durum oluyor ki devralmak ciddi anlamda tasarruf ettirebiliyor.
Peki bir anaokulunu devir alırken fiyatlamalar neye göre yapılıyor? Burası problemli bir durumu beraberinde getiriyor. İşin özü herkesin bir değer algısı var ve bu değer algısına göre fiyatlamalar oluşuyor. Hazır enflasyonda artmışken fiyatlara dokunsak kimse itiraz etmez düşüncesi ağır basıyor. Yine de bir kaç yöntemden bahsedelim. Aslında iki aşamalı değerlendirmek faydalıdır:
- Alıcıya göre fiyatlama
- Satıcıya göre fiyatlama
Şimdi genel olarak değerlendirme yöntemlerine bakalım.
Yeniden Yapma Değerine Göre Anaokulu Devir Fiyatı Belirleme
Bu yöntem hem alıcı açısından hem de satıcı açısından değerlendirilebilir. Eğer bir kişi anaokulunu devredecekse fiyat belirlerken, “Eğer ben burayı yeniden yapsaydım ne kadar ederdi?” sorusunun cevabını ararken, alıcı ise “Böyle bir yeri yapsaydım ne kadar yatırım yapmam gerekirdi?” sorusuna cevap aramaktadır.
Burada okulun fiziksel koşullarını incelemek son derece önemlidir. Fiyatlama yaparken malzeme ve fiyat bilgisi önem kazanmaktadır.
Ruhsat Avantajına Göre Fiyat Belirleme
Ruhsat avantajı daha çok alıcıyı ilgilendiren bir konudur desek yeridir. Satıcının sahip olduğu ama anaokulu kuracak kişinin sahip olmadığı bir detaydır.
Çoğu kimse prosedür işlemlerinin sıkıcı olduğunu bilir ve bu kısımla ilgilenmek istemez. O yüzden hazır bir yeri alıp daha az bir işlemle anaokuluna sahip olabilir. Sadece ruhsat devri ile iş çözümlenebilir.
Alıcının bu tutumu, satıcının işine gelmektedir. Çünkü bilir ki çok az bir işlemle ruhsat devri gerçekleşir.
Alıcı böyle bir yerin fiyatını oluştururken ruhsat almak için çok işlem olacağını bildiği için daha az bir bütçeyle ruhsatı devralmayı amaçlar. Satıcı ise hazır ruhsatlı iş yerini vereceğinden ve kurulum sürecinin zorluğunu da hesaba katarak, fiyat belirlemesi yapabilir. Eğer çevresinde bu işleri yapan ya da daha önce anaokulu açmış birinden yardım alarak fiyat belirlemesi oluşturabilir.
Mevcut Öğrenci Sayısı
En tartışmalı konu burasıdır diyebiliriz. Satıcı elindeki mevcut öğrenci sayısının bir avantaj olduğunu düşünerek hareket eder. İşin kötü tarafı ise alıcı da aynı düşünceye sahip olabilmektedir. Lakin alıcı tarafındaki tehlike öğrencinin kalıp kalmayacağının bir garantisi yoktur. Biz değerleme yaparken bu kriteri asla baz almayız.
Kritik olan taraf, mevcut durumda aidatların bölge ortalamasının altında ya da üstünde olma durumudur. Genellikle hep bölge normunun altında olmaktadır.
Yaşadığımız bir durumu paylaşalım.
Devreden okulda 100 öğrenci mevcut. Alıcı bu durumun kendi lehine olduğunu okulun fiyatının çok uygun olduğunu söylüyor. İncelenmesi gerektiği konusunda kendisine bilgi veriyoruz. Tabi sakalımız yok ki sözümüz dinlensin durumundayız. Aradan bir ay geçiyor ve alıcı tekrar arıyor. Biz burayı aldık. Ama içeride hiç çocuk yok…
“Örnek Devren Anaokulu Senaryosu”
Bu durumda yapılacak hiç bir şey yok. Acı tablo ama gerçek. Okulun yeniden yapılanmaya gitmesi lazım ama bu bile gereksiz görülüyor. Nasıl olsa gelir düşüncesiyle okul 6 ay sonra aldığının dörtte biri fiyatına tekrar devir ediliyor.
Öğrencili yerleri alırken dikkat edilmesi gereken en önemli konu ise zamanlamadır.
Bütçe Değeri
Genellikle en çok karşılaştığımız durum bu. Bize gelen alıcıların en çok etkilendikleri konu okulun bütçesi. “Biz inceledik şu anda en az 10 bin kazanıyor. Okul zarar etmiyor.”
Biz incelediğimizde ise durum hiç de göründüğü gibi değil. Fizibilite yaptığımızda okulun 25 bin zararda olduğunu görüyoruz. Yani durum hiç iç açıcı değil.
Emek ve iş gücü değeri
Hiç bir zaman yadsınamaz bir gerçek var ki o da emektir. Emeğin karşılığını biçmek çok zor. Bir anaokulu devri esnasında çok emek verdik cümlesini duyacaksınız. 5 yılın üzerindeki anaokulu ve kreşlerde daha fazla karşılaşacağınız bir durum. Lakin birilerinin çok emek vermiş olması onu çok değerli hale getirmiyor.
Örneğin aldığımız ekmeğin üzerinde çok emek var ama aldığımız fiyat emeğin gerçek karşılığı hiç bir zaman olmuyor. Ya da çalıştığınız yerde sabah 8 akşam 6’ya kadar olan mesainizin gerçek karşılığını alabildiğinizi düşünüyor musunuz?
Kapital sistemlerinde emek her zaman sömürülen olmuştur. Şimdi tarihe girmeyeceğim ama bilmenizi istediğim için paylaştım. Anaokulu yatırımları ticari faaliyetlerdir. Bu nedenle geçmişte neler yapıldığının ya da yapılanların bu günkü karşılığının ne olduğunu bilmemiz gerekiyor.
İşin özü bir anaokulu devrediyor ve çok emek harcandığını söylüyorsa, bilin ki durum hiç iç açıcı değil ve istenmeden vazgeçilmek zorunda kalmış. Eğer doğru bir iş gücü ve emek olmuş olsaydı okul şuanda devir de değil şubeleşmiş olurdu. Sistemsel hatalar silsilesi var.
Burada geçmişteki emeklerin bedelini biz ödemeyelim. Çünkü bunlar bizim tercihlerimiz değil. Haliyle böyle durumlarda normal devir bedelinin çok üstünde bir rakamla karşılaşma olasılığını yüksek. Gerçekçi olmanızda fayda var.
Potansiyel Değere Göre Fiyatlama
Bu satıcıdan çok alıcının ilgilendiği bir konudur. Bazen iş körü olabiliyoruz. Potansiyelimizin farkında olamayabiliyoruz. İşte aynen böyle bir durumdan bahsediyoruz. Satıcı kendi potansiyelinin farkında değildir. (Belirtmemiz gerekir ki %80’i kendi potansiyelinin farkında değil).
Böyle bir durumda alıcı daha avantajlı pozisyona geçer. İşte bu noktada pazarlıklar alıcının istediği şekilde devam edebilir. Diğer bir alternatif ise fiyat normale göre çok düşüktür.
Çünkü satıcı bir an önce yeri devretmek ister.
Sonuç ve Tavsiyeler: Anaokulu Devir Fiyatı Belirleme
Devreden bir anaokulu ya da kreş almak istediğinizde önce beklentilerinizi oluşturun. Hayal kırıklığı yaşamamak için konuya hassas bir şekilde yaklaşmanızda fayda var. Çünkü kimsenin sokağa atacak parası yok.
Devralırken bir kaç kez düşünmekte fayda vardır. Mümkün olduğu kadar acele etmemek gerekir. Heyecana gelerek, anlık hareket etmek telafi edilemeyecek sorunları da beraberinde getirir.
Anaokulu ve Kreş Devir Danışmanlığımız yalnızca devir alacaklar için geçerli bir çalışma yöntemidir. Yatırımınızın kazançlı olmasını istiyorsanız mutlaka bizimle iletişime geçin.