Anaokulu açarken doğru bilinen 9 yanlış, başlığımızı bu şekilde belirledik. Anaokulu ya da kreş açmak isteyenlerin %90’ı bu hataları yapıyorlar ve sonuç hüsranla sonuçlanıyor. Herkesin bildikleri var ve bunları uygulamak istiyor. Peki bildiklerimiz ne kadar doğru?

Anaokulu danışmanlığı kapsamında en çok karşılaştığımız anaokulu kurulum hatalarını bir araya getirdik.

Bu yazımızda bazen örneklerle bazen açıklamalar anaokulu açmak isteyenlere rehberlik edeceğiz. Faydalı olması temennisiyle keyifli okumalar…

1-) Anaokulu Bina Seçimi : “Her yerde anaokulu açılabilir.”

En ciddi sorun bina seçiminde başlıyor. anaokulu yatırımcısının ilk aklına gelen konu küçükten başlamaktır. Küçük dediğimiz zaman, yerin de küçük olması gerekiyor.

Binayı bulurken bir çok kriter olmasına rağmen, küçük bahçesi olan, apartman dairesi, dükkanlar ve villalar gibi yapılar tercih ediliyor. Kullanım alanları düşünülmeden hareket ediliyor.

Bir yerin anaokulu ya da kreşe uygun olması oradan ciddi başarı elde edeceğimiz anlamına gelmiyor. O zaman anaokulu binası seçerken önce ihtiyaçlarımızı bilmeli ve ona göre hareket etmeliyiz. Tavsiyemiz minimum 450 m2 ve üzeri alanlara bakmanız ve bahçe alanınızın 150 metrekareden az olmaması gerekmektedir.

Eğer kaliteli bir anaokulu planınız yoksa, belirttiğimiz alan dışında yerlerden uzak durun… Eğer binanız konusunda tereddütleriniz varsa kat planını bize gönderin. Ücretsiz olarak size uygun olup olmadığını belirtelim. Eğer daha fazla bilgiye ihtiyaç duyarsanız anaokulu keşif çalışması yatırımınızı garantiye almak için biçilmiş kaftan olur.

2-) Yerleşim Planı Oluşturulması : “Herkese çizdiririm ne var ki?”

Anaokulu Yerleşim Planının oluşturulması aşamasında çok dikkatli olmamız gerekmektedir. Her metrekarenin bir önemi var. Ana amaç maksimum kapasite ve işlevsellik olmalıdır.

Bize gelen projelerin %80’i hatalı yapılandırılmış olmaktadır. Örnek vermek gerekirse, bir müşterimizin hedefi yaklaşık 300 kapasite. Bina toplam 2000 metrekarenin üzerinde. Gelen planı incelediğimizde kapasitenin ancak 100 de kalabileceğini, yönetmelik gereğince yapılması gerekenleri anlatmak zorunda kaldık. Oysa projesini çok iyi bir mimarın hazırladığını söylüyordu. Tüm dönüşümlerin bedeli yine anaokulu yatırımcısı tarafından karşılanmak zorundaydı.

Anaokulu ve kreşlerde yerleşim planı hazırlarken işlevsellik çok önemli bir konudur. İçerideki işleyiş esnasında fark edebileceğiniz konulara eğilmenizde fayda vardır. Yalnız bunu yapabilmek için tüm alt yapınızın hazır olması gerekmektedir.

Eğer tüm süreçlerinizi çok iyi biliyorsanız tam da ihtiyacınıza uygun yerleşim planı hazırlanabilir. Anaokulu yerleşim planı oluşturmak bize ulaşabilirsiniz.

3-) Eğitim Modelleri

Hani bir söz var ya, “Varacağı limanı bilmeyen yelkenci için hiçbir rüzgar elverişli değildir.” Eğitim felsefenizi oluşturun. Var olan sistemlere dahil olmak yerine kendi sisteminizi oluşturmaya çalışmanız, uzun vadede sizi kalıcı yapacaktır.

Bu konu çok hassas olmasına rağmen kurucu araştırmaları sonucunda Montessori, Reggio Emilio, Waldorf gibi eğitim modelleriyle karşılaşıyor. Tabi bunların arasında bulunan popülaritesi olan sisteme yöneliyor. Ben Montessori eğitimi vermek istiyorum. Ya da diğerleri…

Burada önemli olan verdiğiniz eğitim programının ya da modelinin ne olduğu değil, amaç ve kazanımlarla çocukların gelişimlerini sağlıklı bir şekilde izlemek ve geliştirmektir. Yine bir detay velilerinizin beklentilerini karşılayan bir yapı oluşturmanız gerekmektedir. Aksi halde “Neden çocuğumu bu okula kayıt yaptırayım?” cümlesini hissedeceksiniz.

Rakip analiziyle birçok konuyu çözebilirsiniz.

4-) Anaokulu Maliyetleri

Anaokulu açarken bilinen en büyük yanlışlardan biri de anaokulu açma maliyetleridir. Danışmanlık esnasında gerçek rakamları açıkladığımızda ise biz o miktarlara çıkamayız cümlesini çok duyduk. Lakin bir gerçek var ki her geçen gün maliyetler artıyor.

Çevre araştırmaları yapan yatırımcı, ben bunu daha ucuza mal edebilirim diye düşünüyor. Burada ürünün maliyetinin ne olduğundan çok nasıl olması gerektiği konusu daha çok anlam kazanıyor.

Rekabet üstünlüğünü sağlayabilmek için daha da doğrusu, bu işten para kazanabilmenin dinamikleri var. Herkesin yaptığını yapıp, herkesten farklılaştıramıyorsanız o zaman baştan zarardasınız diyebiliriz.

Kimi akrabam var o yapar diyor, kimisi tanıdıklarıma uygun bir şekilde yaptırırım diyor. Önemli olan kimin sattığı değil, rekabet üstünlüğünü alabilme meselesidir. Günümüzde düzgün bir anaokulu açmak istiyorsanız, 2023 yılı için belirtelim 2 milyon lira bütçe ayırmanız gereklidir. Bulduğunuz binanın genel durumuna göre bu rakam aşağı inebilir.

Sonradan dahil olduğumuz anaokulu kurulumlarında, müşterilerimizin %90’ı aynı konudan muzdarip biz böyle olacağını hiç düşünmedik. Maliyetler çok yüksek çıktı. Şimdi ne yapacağız bilemiyoruz. Bu nokta çok önemli çünkü çoğu tadilat aşamasında oluyor.

Anaokulu yatırım bütçesinin, %70’ini de tadilat kalemleri oluşturuyor. Bina seçerken dikkat edilmesi gereken konular burada bambaşka bir boyuta evrilir. Çünkü gözden kaçan her detay maliyet olarak size yansıyor.

%30’luk kısım ise içeride kullanacağınız sınıf donanımları ve teçhizattan oluşuyor. Geriye bütçe düşük kalıyor ve mecburen en ucuz olana yönelme başlıyor. Peki bizi ne farklı kılacak.

Anaokulu proje tasarım uygulaması ile maliyetlerimizden %40’a kadar tasarruf sağlayabiliyoruz. Tüm alanları belirleyip maliyetinizi ortaya çıkarmak bilinçli olarak hareket etmenizi sağlayacak ve fazla para ödemenizin önüne geçecektir.

Anaokulu kurulum sürecine başladıktan sonra, herkes size ben senin için daha uyguna yapardım diyecektir. Ama emin olun ki bir işi ancak bilen yapar. Gerisi teferruat.

5-) Reklam Çalışmaları : “Instagram bana yeterli olur.”

Ben reklamımı instagramda yapıyorum. Veliler en çok oradan geliyor. Onun haricinde bir şey yapmama gerek yok.

Hali hazırda devam eden ama problem yaşayan anaokullarında, devreden anaokulu ve kreşlerde en çok karşılaştığımız durum bu.

Web sitesinin gereksizliği konusu tartışmaya açık bile değildir. Lakin en büyük tehlikenin de buradan geldiğini farkedemiyoruz. Tüm platformları nasıl kullanmamız gerektiğini bile bilemiyoruz.

Ama reklam verdik hiç bir sonuç alamadık

Reklam vermek başlı başına bir iş zaten. Peki Reklam için hangi özelliklerinizi ortaya çıkarıyorsunuz. Veli size neden gelme gereksinimi duyuyor. Hiç düşündünüz mü?

Cevap elbette hayır. Çünkü neyin reklamını yaptığımızı bilmiyoruz. Özellikle eğitim kurumlarında klasik bir reklam metni var.

“ERKEN KAYIT FIRSATLARINDAN YARARLANIN”

Hep merak etmişimdir acaba erken kayıt fırsatı nedir? Klasik bir reklam metni ama metnin vermek istediği mesajın ne olduğunu bilemiyoruz. Ezbere yapılan reklamlar sizi sonuca götürmez.

Ne yaptığınızı bilin, güçlü yanlarınızı ortaya çıkarın ve faydaya odaklanın.

6-) Anaokulu Hedef Kitlesi : “Herkese hitap ederim.”

Anaokulu açarken doğru bilinen yanlışların belki de en tehlikeli olanından bahsetmekte fayda var:

“Rakiplerin aldığı rakamın altında alırsam bütün piyasayı toplarım. “

Anaokulu ya da kreşi her bölgede açabilirsiniz. Bundan bir engel yok. Lakin her bölgenin sosyo ekonomik durumu, coğrafi yapısı, eğitim durumu gibi bir çok kriterde farklılıklar vardır. Açıkcası her müşterinin beklentisi farklıdır.

Örneğin bizim işimiz herkese hitap etmemektedir. Sadece yatırımını güvenceye almak isteyen ve kazanmak isteyenlerle çalışıyoruz diyebiliriz. Anaokulu yatırımcısının bize gelme sebebi tamamen kazanabilme şansını artırmaktır. Herkes bunu ister zaten diyebilirsiniz. Ama durum emin olun böyle değil.

Bizim çalışmalarımız herkesi memnun edemeyebilir. Çünkü hedef kitlemizi belirlerken, vizyonu olan, bağımsız ve rakipsiz anaokulu isteyenlere yönelik olsun istedik ve bu minvalde çalışmalarımızı yaptık. Bizi arayan, bizimle çalışan herkes değerlidir. 100 telefon görüşmesinden yalnızca %10’u bu bilinçle bize gelir. Diğerleri ise sadece bilgi almak ve sorularına cevap bulmak ister. Hal böyle olunca da herkese hitap eden bir çalışma ortamı oluşmaz.

Örneği kendimizden verme sebebimiz yapmadığımız bir şeyi anaokulu yatırımcısına veremeyiz.

Şimdi bir anaokulunun açılışındaki hedef kitlenin nasıl olduğuna bakalım.

Anaokulu açarken genel kanı bölgenin ihtiyaçları doğrultusunda hareket etmektir. Doğru bir yaklaşımdır. Lakin işi basite alıp en dip noktasından hareket etmeye kalkarsanız kalıcılığınız da bir süre olacaktır. Çünkü sizden sonra biri daha anaokulu açtığında kayıplarınız olabilir.

Çünkü o bölge için velilerin tercih yapabilmeleri için seçenekleri olacaktır. Sizce kimi tercih eder. Hizmet profilinizi sağlam kurgulamanız gerekecektir. Çünkü profiliniz sizin kurumsal imajınızı ortaya çıkaracaktır.

Her ne kadar anaokulları, kurumsal kimlik çalışmalarının işine etki edeceğini düşünmeseler de ortada ciddi bir gerçek vardır. Logonuzdan tanıtım kitapçığınıza kadar her detay insanların tercihini doğrudan etkilemektedir.

Hedef kitlenizi doğru tanıyın ve tüm çalışmalarınızı hedef kitlenize göre oluşturun. Kısa bir bilgilendirme daha yapalım. 3 tip anaokulu vardır.

• 1. seviyede olanlar, piyasayı  onlar belirler ve onları büyük olarak tanımlarsınız. (Kendinize sorun neden onlar büyük olarak algılanıyor)
• 2. seviyede olanlar, tamamen piyasa ortalaması yapıp orta segmente hitap ederler. Rekabet güçleri orta seviyededir.
• 3. seviyede olanlar, tercih edilebilirliği düşük olmasına rağmen fiyatı kırıp öğrenci almak isterler. Her şeyden çok çabuk etkilenirler.

7-) Küçük Başlayıp Büyümek (Butik Anaokulu Açmak)

Bu düşüncenin ana amacı küçük bir anaokulu açmak istiyorum ve sonradan büyümek istiyorumdur. Çünkü butik kelimesini küçük olarak algılıyoruz. Bu düşünceyi destekleyebiliriz fakat farklı şartlar altında.

3. sınıfla başlayıp anaokulu zinciri açmak hayal değil. Ama kolay da değil. Alacağınız ücret rakiplerinizin en az iki katı olmalı ki işinize yarasın.

Ön danışmanlık aşamasında görüşme yaptığımız anaokulu yatırımcılarının çoğu küçük bir yerle başlamak istiyorlar. Anaokulu açarken doğru bilinen bir yanlış daha oluşuyor. Çünkü hesaplama hataları var. Hesaplama genellikle çok basit olarak yapılıyor.

Örneğin 2000₺ alan bir anaokulu düşünülerek 3 sınıfım olsa, 40 çocuk alsam. Toplamda 80,000₺ kazanırım. Çok iyi rakam. Hesaplama yapılmayan kısım ise işletme giderleri. Bu giderleri hesapladığımızda bir de borçlu çıkıyoruz.

Yukarıda bahsetmiştik. En az 450 metrekare alan olmalı. Anaokulu açarken en az kapasite 80 ve üzeri olmalı ki yaptığınız işe değsin.

Küçükten başlayıp büyüme düşüncesinin temelinde ise yatırım maliyeti yer almaktadır. En az yatırımı yapayım ama en fazla kazanayım. Bazen bir işi yapmamak yapmaktan daha iyidir. Sonuçlarını görmeden yapılacak her çalışma zararı beraberinde getirir. Şans eseri kazanmak da vardır. Ancak hiç bir anaokulu ya da kreşin olmadığı bir yerdeyseniz

😎 Diğer Anaokulları Böyle Yapıyor

Kurulum aşamasına gelmeden önce yapmış olduğumuz görüşmelerden çıkan sonuçlardan biridir. 6 Maddede bulunan hizmet profili tanımlaması yaparken genellikle ön yargılarımız ortaya çıkıyor. Ama ben böyle yapan anaokulu ya da kreş görmedim.

Siz gördünüz mü? Yine 1. maddede yer alan yer seçimi ile alakalı olarak hedeflerimizi beklentilerimizi nasıl oluşturup hangi misyon ile ön plana çıkacağımızın tespitini yapmamız gerekiyor. Bu güne kadar herkes böyle yapıyor diye, biz de aynısını tekrar edecek değiliz. Hep bahsettiğimiz konulardan biri olan anaokulunun karakteristik özelliğini ortaya çıkarabilmek için detayları çok iyi incelememiz gerekiyor.

Eğer piyasa koşullarını merak edip onlar şu kadar ücret alıyor bende onlardan aşağı alırsam öğrenciyi doldururuz düşüncesiyle yola çıkıyorsanız yanılırsınız. Bunun belirli parametreleri vardır. Bulunduğunuz bölgenin ekonomik durumunu bilmeden yapacağınız her hamle sizi yanlış yola sevk eder. Tam da bu konuyla ilgili olarak geçmiş dönemde refah düzeyi yüksek bir bölgede bulunan anaokulu sahibiyle yapmış olduğumuz görüşmede bize anlattığı olayı aktaralım.

Kısa bir örnek (YIL 2014)

Veli geldi anaokulumuzu gezdi. Fiyatı sordu bizde 600₺ dedik. Sonra düşünelim diye çıktı. Aradan bir hafta geçtikten sonra yolda gördüm ve hemen sordum:

– Ne yaptınız çocuk için?
– Evet çocuğumu başka bir anaokuluna verdim. Aylık 1200₺
– Ben yarı fiyatını teklif verdim peki neden iki katı bir yere verdiniz?
– Siz benim çocuğuma o 600 ₺ ile ne yedirip içireceksiniz?

İyi niyeti bir kenara bırakarak düşündüğümüzde veli çok doğru diyor. Çünkü bölgenin ekonomik gelir düzeyi, anaokulunun belirlediği fiyattan çok fazla. Haliyle soruyu soruyor. Ne yedirip içireceksiniz?
Piyasa kelimesini hemen hemen herkes bilir. Lakin piyasanın kapınızdan içeri giren müşteri olduğunu ise çok az kişi bilir. Pazardan pay almak için çok daha fazlasına ihtiyacınız var.

9-) İlk Yıl Çok Beklentimiz Yok

Çok Yoğun olarak karşılaştığımız cümlelerden birisidir.

İlk yıl bir şey kazanmayı düşünmüyoruz.

Anaokulundan bağımsız olarak düşünecek olursak insanlar neden kazanmak istemedikleri bir işe yatırım yapsınlar diye sorar değil mi? Konu çocuklar olunca işin şekli değişiyor. Para konuşulamıyor. Eğer işletmede de para konuşamazsanız o zaman ticaret hayatınıza ciddi tecrübeler ekleyeceksiniz diyebiliriz. “İlk yıl kendini çevirsin yeter”den ziyade madem ki bu bir arz o zaman bizde arzı doğru planlayarak insanlara sunarız.

Talep, okul öncesi yaş grubunda çocuğu olan velilerden gelecektir. İlk yıl kendini çevirmeyi bırakın bir kenara tam kapasite çalışmanız için sebepler üretin. Aynı şey. Ciddi yatırımların olduğu bir yerde her şeyi akışına bırakmak doğru olmayacaktır. Gerekli çalışmaları yaparak 6 maddedeki hizmet profilinizi oluşturarak hareket etmeniz gerekmektedir. Siz üzerinize düşeni yapın ondan sonra bakın neler oluyor. İlk yıl kendini mi çeviriyor yoksa 6 ay sonra sizi ikinci anaokulunuzu açmak için teşvik mi ediyor anlarsınız. Beklentilerinizi her zaman yüksek tutun ki kendinizi daha da geliştirebilesiniz.