Anaokulu açarken profesyonel mi yoksa amatör mü yaklaşıyorsunuz? Her ne kadar işimiz danışmanlık olsa da anaokulu açmak isteyenlere faydamız dokunsun istiyoruz. Bu sebepten dolayı da yazılarımızı açık gördüğümüz noktaları tamamlamak üzerine yazıyoruz. Bunun kime ne yararı var birlikte görelim ve Profesyonel bir anaokulunun açılış serüvenine odaklanalım. Önce terimleri belirleyelim.
Anaokulu açarken profesyonel mi yoksa amatör mü düşünüyorsunuz? Günümüzün konusu bu.
Neden bu başlığı seçtiğimizi açıklayalım. Her zaman olduğu gibi kelime anlamlarına bakalım. herhangi bir hataya yer vermemek için referansımız Türk Dil Kurumu Büyük Sözlük.
Evet Türk Dil Kurumunda amatör ve profesyonel kelimelerinin açıklamaları aynen böyledir.
Konu anaokulu ya da kreş açmak olunca bu yazıyı her iki varyasyonu da ele almak doğru olacaktı. Yaşadığımız bir örnekle devam edelim.
Yapmış olduğumuz görüşmelerin birinde danışanımız aynen şu cümleyi kurdu.
“Ben çocukları çok seviyorum ve onlarla olmak beni mutlu ediyor. O yüzden karar verdim ben de anaokulu açacağım.”
Bu yaklaşım amatörce bir düşüncedir. Çünkü içerisinde herhangi bir kazanç unsuru olmadan tamamen insani duygularıyla hareket ediyor. Sevdiğimiz yaklaşımlardır. Çünkü tüm samimiyeti göstermektedir.
Başka bir görüşmemizde ise ki belirtmek isterim ilk görüşme danışanımızın bize sorduğu ilk soru
” Ben bu işten ne kadar kazanırım. Aylık kazancı ne olur.”
Buradaki amaç çocuklara fayda sağlayabilmektir. Bu durumu işimizin odak noktası haline getirdiğimizde sonuç herkesin mutluluk duyacağı bir ortam olacaktır. Amacına ulaşan anaokulu sahibinin hazzı ise ölçülemez.
Anaokulu ya da kreş açma düşüncesine sahip olan kimse içindeki tüm samimiyetini ortaya koyabilir. Veliler ne beklerler? Çocuklarının mutlu olabileceği bir ortam. Samimi Sevgi. Bunu da sağlıyorsak o zaman durum tam da istediğimiz gibi olur. Yani sonuca odaklanmış oluruz.
Buradan yola çıkarak bu yazımızı biraz sınırlandırmak istiyorum. Çünkü anaokulu kurucusunun mali durumu, eğitim durumu, mesleği, işletme deneyimi gibi seçenekleri çoğaltabiliriz. Bu kriterler okulun kendi felsefesini ve kültürünü ortaya koyacak. Buradaki anaokulu kurucusunu ekonomik şartlarda değerlendirmemiz gerekiyor.
Sevginin olduğu heryerde saygı da beraberinde gelir. Demek ki saygılı bir ortam oluşturmamız gerekiyor. Saygıdan kastımız hem iç hem dış ortamlara karşı takındığımız tavır. Saygının olduğu yer de eşitlik olur. Buraya kadar maddi bir kaygı taşımadan ilerliyoruz.
Eşit olmak birey olmanın ve toplumda ortak noktamız ise kurum kültürümüzü bunun üzerine kurgulamalıyız.
Herkesin hak olarak eşit olduğu ortamda, eğitimi kalıcı ve nitelikli hale dönüştürmemiz gerekmektedir. İşte burada mesleki bilgi gerekiyor. Eğitim programının organizasyonu, personel yeterliliklerinin artırılması, işletme yönetimi gibi hususların yani bilginin gerçekliği ile karşılaşıyoruz. Şimdi bir örnek olayla durumu netleştirelim. Kahramanımız Ayşe Hanım olsun.
Ayşe hanım çocukları çok seviyor ve onlar için birşeyler yapmak istiyor. Bir kreş yatırımı içine giriyor. ( Kreş olarak yazmamızın nedeni bu alanda çalışmak isteyenlerin ilk aklına gelen kreş olduğu için) Samimi duygularla, sevgi, saygı ve eşitlik için de bir kreş yapacak. Küçük olsun benim olsun düşüncesiyle bir kreş açıyoruz. Elimizdeki tüm sermayeyi buraya yatırıyoruz. Gerçeklerle karşı karşıya kalıyoruz. İşletme giderleri, veli görüşmeleri vb. durumlarla mücadele ediyoruz.
Yaptığı görüşmelerin %80 i gidiyor ve sadece %20 lik bir dilimine ulaşıyor. İşletme maliyetleri için bu durum çok hoş değil. Bir detay daha verelim. Eğer bir anaokulu ya da kreş görüşmelerinin %60’ını kayıt olarak alamıyorsa yönetim anlamında ciddi bir problem vardır.
Oysa çok samimi duygularla başladık. Ama insanlar çocuklarını başka yerlere gönderdiler ve bizi tercih etmediler. Herhalde biz bu işi yapamayacağız düşüncesi başlıyor. Bir süre daha dayanabilir ama daha fazlası zor gibi görünüyor. 4 anahtar kelime bir yere kadar bizi taşıyabilir. Ama ondan sonrası için durum çok zor.
Öyle nitelikli kurucular tanıyoruz ki, hep bir sınırları var ve bunu aşamıyorlar. Çünkü düşünceler o sınırı aşmaya engel oluyor. Bunun bir nedeni var ve bu neden kişilik ve kültürün üzerimizdeki kodlanmış etkisi.
Kişilik literatürüne anlamlı kazanımlar sağlayan Luthans (2010)da kişiliğin doğuştan gelen birtakım özellikler ve sosyal yaşamın etkisiyle de kazanışmış bazı özellikleri toplamı şeklinde ifade etmektedir. Yine benzer şekilde başka tanımlamalarda da kişiliğin çevre ve genetik faktörlerin bir etkileşimi sonucu ortaya çıktığı vurgulanmaktadır (Allport, 1937; Ajzen, 2005; Hall vd, 1957; Hampson, 2019). Yani tüm bu tanımlamalar kişiliğin, birbiriyle sıkı bir etkileşim içerisinde olan psikolojik ve sosyolojik unsurlar ile şekillendiğini ifade etmek mümkündür.
Bu durum bize çocukluğumuza döndüğümüzde aile içindeki çocuk rolünün bu günümüze nasıl yansıdığının göstergelerinden biridir. Yani girişimci olabilir miyiz? yoksa Olamaz mıyız? kısmını göreceğiz. Sosyal yaşamdan bahsedip kültürden bahsetmemek mümkün değil. Şimdi çok ilginç bir bilgi daha verelim sonrasında profesyonel anaokulu konumuza geri dönelim.
Belirsizlikten Kaçınma
Hofstede (1984) tarafından değerlendirmeye alınan bir boyut olan belirsizlikten kaçınma, bilginin yetersiz olduğu, açık olmadığı, değişim hızının yüksek olduğu ve bu değişim boyutlarının tahmin edilemediği durumlardaki toplum içerisinde oluşan tedirginlik düzeyini vurgulamak için kullanılmaktadır. Bir toplumdaki bireylerdeki belirsizlikten kaçınma eğiliminin yüksek olması durumunda, bireylerin yaşamlarını garantiye almak için daha çok yazılı kural ve uygulamalara yöneldiği, farklı düşüncelere karşı çıkmaların yüksek olduğu, hiye-rarşinin daha çok önemsendiği ve risk almada daha tedirgin adımların atıldığını ifade etmek mümkündür. Böyle toplumlarda yaşayan bireylerin daha çok kurtarıcı bir lider etrafında toplanma arzularının olduğunu, kesin doğruları bu liderin yaklaşımları ve söylemleri doğrultusunda bulabileceklerine inanmaları söz konusudur. (Anadolu Üniversitesi Medya Girişimciliği Kişilik ve Kültür İlişkisi Bölüm 3)
Sonunu düşünen kahraman olamaz diyor kısacası. Vereceğimiz kararın altında bir çok etken var ve sadece iki paragrafta bunu özetlemeye çalıştık. (Daha fazla detay isterseniz kırk yıl hatırı olan bir kahve eşliğinde sohbet edebiliriz. Sürece etki eden unsurları ve profesyonel anaokuluna giden yolları ortaya çıkarırız. Amacımız uzun yıllar sürecek dostluklar oluşturmak)
Aşağıda, girişimcilerin ortak özelliklerinin yer aldığı bir tabloyu inceleyebilirsiniz. Fazlanda kaynak isterseniz iletişim bilgilerinden bize ulaşmanız yeterlidir.
Yukarıda kısaca bahsettiğimiz durum amatör bir düşünceyle belirli bir yere kadar gelebileceğimiz ama daha ileriye gidemeyeceğimizin kanıtıdır. Öğrenecek çok şeyimiz var ve bunun için neredeyse zaman çok kısa. Bu kadar kısa zamanda kendimizi aşmamız ise neredeyse mümkün görünmemektedir.
Şimdi profesyonel anaokuluna giden yola bakalım. Ayşe hanımın 4 anahtar kelimesi ile yola çıkıp eklemelerimizi yapalım.
Sevgi, samimiyet, saygı ve eşitliğin üzerine, eğitim felsefesi, kurum kültürü, işletme becerisi, planlama sürdürülebilir anaokulunun olmazsa olmazlarındandır.
Anaokulumuzu profesyonel hale getirebilecek unsurları belirleyelim ve yazımızı sonlandıralım.
Bu işi sürdürülebilir kılabilmek için birinci amacımız kâr elde etmektir.
Profesyonel bir anaokulu açmak istiyorsanız önce bir takım elemeleri aşmamız gerekiyor. Prosedür işlemleri her halükarda çözülür lakin yanlış kurgulanan bir yapının çözülmesi kolay bir iş değildir.
Buraya ekleyebileceğimiz çok madde var ama genel bir tablo görmek açısından bu işimize yarayacaktır. İşin her detayını ince ince düşünmek gerekiyor. Başlangıçlar her zaman güzel olmuştur. Lakin bitişler aynı başlangıçtaki gibi değildir çoğu zaman. Mutlaka kayıplar vardır.
Bir anaokulu açma düşünceniz varsa ve buraya kadar soluksuz okumuşsanız doğru yerdesiniz. Şuan bakış açınızın değiştiğini hissedebilirsiniz. İçinizde bir duygu var ve ben bu işi yapmalıyım diyorsunuz. Çünkü içinizdeki duygu, bir volkanın patlamadan önceki hali gibi. Buradan sonra nasıl başlayacağınızı siz belirleyeceksiniz. Unutmayın Anaokulu açmak başka şey sürdürülebilir yapmak, kendi işinize dönüştürmek başka şey. Biz size sadece bir anaokulu açmıyoruz aynı zamanda kazanan bir işletme kuruyoruz.
Anaokulu açarken profesyonel düşünce ile yola çıkarsanız işte o zaman tüm detayları planlamanız gerekmektedir. Artılarını eksilerini tespit edip güçlü ve zayıf yönlerinizi ortaya çıkarırsınız. Bu da sizi sektörde kalıcı olmanızın önünü açar. Yapacağınız her bir hizmetin ne olacağını bilirsiniz ve doğru aktarım kanallarını kullanarak hareket edersiniz. İnsanlarla nasıl iletişime geçeceğinizi bilirsiniz. Kısaca yaptığınız işi bilir ve keyif alırsınız. O keyfiniz hiç bitmesin…
Bu işte en mantıklısı ise amatör ruha sahip olup profesyonel düşünmektir. Ama sonuca ulaşmak için belirli bir süre ve emek gerekecektir. İki düşünce bir araya gelirse ve yapacağınız anaokulunun tüm detaylarını eksiksiz bir şekilde tamamlarsanız ciddi anlamda kalıcı olacağınızın garantisini verebilirim.
Bu iki düşünceyi bir araya nasıl getirebilirim diye soranlar için kısa ve öz olarak cevaplayalım.
Ne iş yaparsanız yapın önce yaptığınız işin ne olduğunu iyi bilin. Artılarını ve eksilerini tespit edin. Sonuçta anaokulu açmak ticari faaliyettir. Buranın bir eğitim kurumu olduğunu unutmadan ticaretinize de sekte vurmadan, yapacağınız işi doğru anlatın. Kalitenizi yükseltin. Unutmayın ki su bulunduğu kabın rengini alır.
Yusuf YILMAZ
Anaokulu Kurulum Uzmanı
Okul Danışmanlığı Hizmetleri
10/12/2019
Haber bültenimize kayıt olarak gelişmelerden hemen haberdar olun.
Anaokulu Danışmanlığı Copyright 2021 | Anaokulu Danışmanlığı Hizmeti | All Right Reserved.