Anaokulu açarken klasik yaklaşımlar mı düşünüyorsunuz?

Anaokulu açarken klasik yaklaşımlar yazımızı  hazırlamamıza sebep olan bir anaokulumuzun müdüresidir. Belirtme gereği duydum çünkü geri dönüşümleri sektörün içinden biri için fazlasıyla samimiydi. Bu açıdan neler yapabileceğini düşünüp işini en iyi şekilde yapmaya çalıştığını ama bazı noktalarda algıyı kıramadığını belirli noktalarda başarıyı net bir şekilde ortaya koymuştu.

Yapmış olduğumuz görüşmeden kısaca bahsedelim.

Müdüremiz yeni iş başı yapmış aslında 1 aylık geçmişi var desek daha doğru olacaktır. Onun anaokuluna gelmeden önceki süreci de geldiği anı da yakından takip ettim. Kendisi ile hiç görüşmemiştik. Tanışma faslını geçtikten sonra konuya girdi. Daha önce çalıştığı yerden neden ayrıldığını anlattı. Sonra okul öncesi eğitim alanında yapmış olduğu çalışmalardan bahsetti. Konuşmasının sonucunda bir şey itiraf etmek istediğini söyledi.

İşin özü bu güne kadar bir çok anaokulu ve kreş gördüm ama burası gibisini hiç görmedim. Kaliteli bir eğitimcinin hayal edebileceği bir çok detay düşünülmüş bir halde. Klasik anaokulu ve kreş zihniyetinin çok dışında. Aslında sıradışı ve bir o kadar da kaliteli, Burada gördüklerimi başka bir yerde gördüğümü hatırlamıyorum. Bu anaokulunun adını duyuyordum hatta açılışına dahil katıldım. Ama içeride olmak bambaşka bir duygu. Böyle bir anaokulunu bölgemize kazandırdığınız için sizlere teşekkür etmek istiyorum.

Bunlar kendi sözleriydi. Lakin kullandığı klasik anaokulu ve kreş zihniyetiyle başlayan cümle bizim de sık kullandığımız cümle başlangıcıydı. Belki de aynı dili kullanıyor olmak böyle bir şey.

Neden anaokulu açarken klasik yaklaşımlar diyoruz açıklayalım. Her ne kadar tasvip etmesekte anaokulu açmak isteyenlerin büyük bir kısmı çalışmaların daha uyguna getirilmesini istiyor. Hal böyle olunca eğitim ortamında da bir takım eksiklikler ortaya çıkıyor. Bu eksiklikleri veliler nereden bilecek mantığıyla hareket ederek yapıyor. En önemlisi ise anaokulu açmak için bir yer buluyor kiralama işlemine giriyor ardından çözüm üretmeye çalışıyor. Peki neden böyle bir yaklaşım içinde oluyoruz.

Hemen hemen her yazımızda anaokulu ve kreş açmak isteyenlerin araştırma yaptıklarını söylüyoruz. Bu araştırmalar sonucunda çevrelerindeki anaokulu ve kreşleri incelediğinden onlar böyle yapıyor biz de yaparız mantığı oluşuyor. Hatta bir gün kurulumunu tamamladığımız anaokulumuzun sahibi, diğer okullar böyle yapıyor bizde öyle yapacağız söylemi üzerine hayır siz onlar gibi değilsiniz. Çünkü sizin anaokulunuzu farklı kılan bir çok etken var ve bu anaokulunun bir karakteristik özelliği var diye belirtmiştik. Buna kısaca piyasa mantığı diyebiliriz diğer adıyla anaokulu açarken klasik yaklaşımlar da diyebiliriz. Oysa piyasa mantığı bile olsa anaokulunun piyasası sizin kapınızdan içeri gelen velilerinizdir. Eğer onları içeride tutmayı başarabiliyorsanız piyasaya hakimsiniz demektir. Bu mantıkla hareket etmeniz doğru olacaktır. Klasik anaokulu yaklaşımında ise diğerleri ne yapıyorsa biz daha fazlasını yaparız mantığı ağır basacaktır. İşte tam da bu noktada uzak durmanız gereken bir çok husus var.

Klasik anaokulu yaklaşımında, bizim eğitimcilerimiz çok iyi, hepsi üniversite mezunu diye reklam yapabilirsiniz fakat uygulamada tecrübe faktörü ön plandadır. Bu bağlamda siz eğitimcilerinize bağlı olarak hareket etmiş olup kurum kültürünü ortadan kaldıracaksınız. Oysa olması gereken eğitimcilerin vereceği eğitimi yönlendirecek potansiyele sahip olmanızdır. Yani eğitim politikalarını da sizin belirlemeniz gerekecektir.

Bir örnek daha verelim. Klasik anaokulu yaklaşımında, iş geliştirmek için facebookta başka anaokullarının sayfalarına girerek neler yaptığını incelersiniz. Sonra baktınız ki birisi tiyatro yapıyor. Peki bu tiyatroyu biz neden yapmayalım. Hemen tiyatro yapanlara ulaşıp randevu alırsınız ve anaokulunuzda tiyatro gösterisi yapmak istersiniz. Peki bu tiyatro ücretini kim karşılayacak. Anaokulu mu, veliler mi? Elbette veliler karşılayacak. İki gün sonra tiyatro etkinliğimiz olacak ücreti 10 ya da 15 ₺ bir çocuk için. Velilere yazı gönderirsiniz ama ücreti toplayamazsınız. Yarısı gelir yarısı gelmez. Yarı parası da sizin cebinizden çıkmış demektir. Buraya kadar bunda ne var diyebilirsiniz. Ama burada atlanan konu bu tarz bir anaokulunun ne kadar günlük yaşadığıdır. Neden mi ? Çünkü bir anaokulunun sezon başında yıllık planlarının hazır olması gerekmektedir. Bu yıllık planlar aylık, haftalık ve günlük olarak yaş gruplarına göre hazırlanır. İki gün önce tiyatro etkinliğimiz var diyemezsiniz. Kayıt esnasında veliye yıllık planınızın neler olacağını eğitim faaliyetlerinin nasıl ilerleyeceğini ve burada bulunan plana sadık kalınacağını hangi ay hangi etkinliklerin yapılacağını ve bunların kaç tanesinin ücretli ya da ücretsiz olacağını belirtmek zorundasınız.  İşte klasik anaokulu yaklaşımında günü kurtarmak için çalışmalar yaparsınız. Oysa sağlam bir temeliniz olduğunda bu tip durumlarla karşılaşmazsınız ve veli gözünde güvenilirliğiniz üst seviyede olur.

Sizlerde klasik anaokulu yaklaşımının neler olduğunu biliyorsunuzdur. Mutlaka çocuğunuz için anaokulu ya da kreş arayışına girmişsinizdir. Nasıl bir yaklaşımla karşılaştığınızı ve seçim yaparken hangilerini dikkate alacağınızı kendinizce belirlersiniz.

Daha önce yazılarımızda belirttiğimiz konulardan bir tanesi ucuza kreş açmak mümkün mü diye bir yazı paylaşmıştık. Göz atmanız için linki verelim. Adı üstünde ucuz = pahası olmayan anlamına gelmektedir. Eğer biz pahası olmayan işler yaparsak okul öncesi eğitim alanını desteklemek değil kösteklemiş oluruz. En azından bizim penceremizde böyle.

Peki anaokulu açarken klasik yaklaşım anlayışında neler var?

Çok detaya girmeden bir kaç başlık verelim, öncelikle bu düşüncede olmayanları tenzih edelim. Amacımız kaliteli eğitim kurumlarının oluşmasına katkı sağlamak ve bunu yaparken de işimizi en iyi şekliyle yapıyoruz.

  • Anaokulumuza bir müdür diploması buluruz uyguna gelir. Bir de müdür için ödeme yapmayalım.
  • Diğer anaokulları ve kreşler ne yapıyorsa biz bir fazlasını yaparız. Drama, resim, müzik, halk oyunları, yüzme, satranç, akıl oyunları, tiyatro ….
  • Tam gün ingilizce veririz.
  • Çok para harcamaya gerek yok, kazandıkça eksiklerimizi kapatırız.
  • Küçükten başlarız yavaş yavaş büyürüz,
  • Çocuklara faydamız olsun, ben çocukları çok seviyorum…. daha bir çok detay eklenebilir.

Anaokulu ya da kreş, gündüz bakımevi açmak çok zor değil. Hemen hemen herkes bu işi yapabilir. Lakin işi uzmanları yapar, hiç bir şeyi tek başına yapamazsınız çünkü bu bir ekip işi.  Önemli olan yenilikleri takip edip sistemi az da olsa öğrenmeniz, en önemlisi de öğrenmeyi öğrenmek.

Anaokulu açarken klasik yaklaşımlar, sizi bir adım öteye taşımayabilir. Sektörel anlamda hiç bir bilgi birikimine sahip olmayabilirsiniz. Bu sizi kötü yapmaz. İşinize sahip çıktığınızda ve duyarlı olduğunuzda başarının anahtarını elinizde tutacaksınız. Anaokulu ve kreş hizmetleri ticari faaliyettir. Kazancı olabileceği gibi zararının da olacağını düşünmelisiniz.

 

Okul Danışmanlığı Hizmetleri  02/02/2018

Yusuf YILMAZ

 

Diğer Yazılar