Kreş Açmak mı Kolay İşletmek mi?

Kreş açmak isteyen bir çok  kişinin ortak bir problemi bulunmaktadır. Bu işin en zor kısmı lakin nedense kimsenin düşünmediği hususların başında gelmektedir. Danışmanlığını yaptığımız bir çok kişinin aslında kreş açmak dışında bir şeyle ilgilendiklerini göremedik diyebiliriz. Bu konunun uzun zamandır takipçisi olarak görüşmelerimizde bu konulara daha çok vurgu yaptık. Lakin yeterli olmadığını fark ettik. Çünkü herkesin aklında öncelikle kreş açmak fikri vardı. Nasıl olsa zamanla oturur düşüncesi çok hakim. Ama durum böyle mi ? Malesef değil. Çünkü işletme fonksiyonlarının çalışmadığı bir ortamda yaptığınız her iş bir süre sonra problem olarak karşımıza çıkacaktır.

  • Devren kreşleri bilirsiniz. Bir çok kurum kreşini devretmek için bize ulaşıyorlar. Lakin burada bir çoğuna onay veremiyoruz. Çünkü devreden kreşin kazanma ihtimali neredeyse çok düşük. Ciddi bir revize yapılması gerekiyor. Fakat hem devir maliyeti hem de revize maliyetleri ciddi bir yekün tutmaktadır. Bu durum ise alan kişi tarafından ciddi bir maliyet olarak karşısına çıkmaktadır. Peki neden kreşler devrediyor. İşte bu yazımızda hem bu sorunun cevabını vereceğiz hem de kreş açmakla işletmek arasındaki farka değineceğiz.

Bir kreş nasıl açılıyor kısaca bahsedelim. Kurucu kreş açmaya karar veriyor. Sonra kendince araştırmalarını yapıp bir şekilde kurulumunu bitiriyor. Bu aşamada maliyetler birinci öncelik en uygun fiyatlar. Kurmuş olduğu kreşi işletmeye açıyor. Klasik olarak broşür bastırıyor 10,000 adet ilk etapta dağıtıyor. Başka bir çalışma var mı ?Cevap Hayır. Peki bundan sonra neler mi oluyor. İncelemeye devam edelim.

Kurmuş olduğumuz kreşimiz için web sayfası yapıyoruz. Sosyal Medya hesapları açılıyor. Peki bize veliler nereden geliyor. İlk etapta gelen velilerin çoğu açılış esnasında görenler onlarda meraklarından geliyorlar. Eğitim sezonu başladığında sayı en fazla 10 – 15 arasında. Kurum sahibi sayıyı artırmak için ne yapıyor? Cevap = Hiç birşey. Aslında yaptığı tek şey müdüre gidip hocam neden sayı artmıyor oluyor. Müdürün işi orada sayıyı  artırmak değil resmi işlemleri yapmak. Bu da ayrı bir detay. Eğitim öğretim faaliyetleri dışında yapacağınız her çalışma işletme detaylarının içinde yer almaktadır. Peki bunu biliyor muyuz ? Malesef hayır. Çünkü kreş açtığımız zaman sanıyoruz ki en iyisi biziz. en fazla dayanma gücü olan 1 yıl sonunda kurucu daha fazla zarar etmemek için kreşi devretmeye karar veriyor. Peki ne yaptık ta olmadı. Sonuçta kreş açmak için gerekli tüm prosedürleri bir şekilde yerine getirdik ve kreşimizi açtık.

Ama neden.

Kreş açmak mı işletmek mi derken tam da bu konudan bahsediyoruz. Kreş açmak başka iş işletme farklı bir iş. İşletmenin birinci amacı sürdürülebilir olmaktır. Sürdürülebilirliğin birinci koşulu da kar elde etmektir. Peki bu iş nasıl olacak. Empati yaparak bir kaç sorunu çözebiliriz. İşletmelerde arz önemlidir. Çünkü arzı ne kadar artırırsanız talep te o oranda artacaktır. Bu durumda kreş açan bir kişi arzı nasıl artıracak. İşletme diliyle müşteri ihtiyaçlarını iyi analiz edecek ve herkesin yaptığı işi, herkesten farklı yaparak arzı artırabilecek. Müşteri ihtiyaçlarını tespit edip rakiplerinden farkını ortaya koymaya çalışacak. Oysa bu gün bir çok eğitimci kadrosu gördük ve bu kadronun işini farklı yapma gibi bir niyetinin olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Kolay olanı seçip onunla yola devam etmek herkes için en rahatı. Çünkü ekstra işlerle uğraşmak zorunda kalmayacak.

Kreş işletmek bir çok kişinin hayaliyken şuanda sektörde irili ufaklı bir çok kreş zor şartlar altında çalışmaktalar. Sürdürülebilir olabilmek için kıt kaynakları bir şekilde kullanıyorlar. Yine bir detay daha verelim malesef bu kıt kaynaklar personel için de oluşmaya başlayınca asgari ücret bile alamayan bir kesim ortaya çıkıyor. Sonuç olarak biraz önce söylediğimiz kimse bu işi geliştirmek için uğraşmıyor kısmı da kendiliğinden oluşuyor. Kaba bir tabir olacak belki ama personelin düşüncesi “ne kadar köfte o kadar ekmek ” durumuna düşüyor.

 

Diğer Yazılar